25 Ocak 2017 naci cuhaci

Liderlik deyince…

Yazar: Dr. M. Naci ÇUHACI (Ph.D.)

Dünyadaki değişim genel olarak, küreselleşme ve sanayi toplumu şartlarından bilgi toplumuna geçiş şeklindedir. Ancak, geçmiş kalıplarımız ve mevcut yapımız ile bu yeni ortama uygun çözümler üretmek yönetim kapasitemizi aşmaktadır. Bu çerçevede, sadece yönetim yapımızı değil, yönetim paradigmamızı da değiştirmek kaçınılmaz hale gelmiştir.

Değişimi önceden gören ve zorlukları henüz üstesinden gelinebilir haldeyken göğüsleyebilen, dünya pazarların da rekabete açık ve kaliteli ürünü/hizmeti amaca uygun olarak tasarlayan, üreten ve satan işletmeler başarılı olabilmektedir. İşletmeler işlevlerini kaynak kullanarak yerine getirirler. Bu kaynakların başında insan kaynağı gelmektedir. İnsan kaynağını rakiplerine göre daha etkin bir şekilde kullanabilen organizasyonlar rekabet ortamında büyük bir avantaj sağlayacaklardır. İnsan kaynağının etkin kullanımı da, ancak etkin Liderlik ile sağlanır.

Diğer yandan, giderek daha karmaşık hale gelen, tehlikelerin giderek büyüdüğü ve sorunların daha fazla ve daha zor çözülür olduğu bir dünyada birilerinin düzeni sağlamasını, etrafımızı çepeçevre saran kargaşanın üzerinde bir ışık gibi parlayarak, “Ben bir yol biliyorum. Bizleri bir araya getirecek bir şey var. İşte yapmamız gereken seçim şu…” demesini ne kadar istiyoruz! İşte bu birisi varsa, o da liderdir.

Bu nedenle liderlik üçüncü bin yıl içinde üzerinde en fazla ve özenle durulacak bir kavram olacak. Çünkü ona yüklenen anlam ve taşıdığı anlamsal karizma tüm insanların gereksinimlerini karşılamaktadır. Büyük bir endüstri kuruluşundan, küçük bir dağcı grubuna kadar insanın önemli olduğu her yerde liderlik vardı, var olmaya da devam edecektir. Var olmaya devam ederken de, değişen ve gelişen dünya koşullarını karşılayan bir işleve bürünmeyi hiçbir zaman ihmal etmeyecektir. Uzun vadeli geleceği senaryolayabilmek, riskleri ve fırsatları fark ederek yönetebilmek için stratejik yönetime gereksinim olduğu günümüz dünyasında liderliğin önemi daha çok ön plana çıkmaktadır. Konuya bu açıdan bakıldığında yönetim hem bilim, hem de sanat olarak kantitatif karar verme tekniklerinin yanı sıra, sezgi ve sıra dışı düşünce ile de yakından ilgilidir.

Bundan dolayı Şeyh Edebali’den esinlenerek “İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın” öğüdü kapsamında yönetimi şöyle tanımlarken: “Yönetim insanların hayatını kolaylaştırma sanatı”dır. Lider’i de “Liderlik cefada önde gitme sefada arkada kalmadır” diye tanımlıyorum.

“Üyesi olduğu takımın amaçlarını belirleyen ve bu amaçların gerçekleşmesinde takıma en etkili biçimde yön verebilen kişi” olarak da tanımlanan lider ile “takım üyelerinin faaliyetlerini etkileme ve yönlendirme süreci” olarak tanımlanan liderlik faaliyeti tarihin başlangıcından günümüze kadar insanlığın en fazla ilgilendiği konular olmuştur. Gerçekten, tarihin her döneminde insanlar sosyal bir varlık olmaktan ileri gelen doğaları gereği liderlere her zaman ihtiyaç duymuşlardır. Toplumların ya da örgütlerin liderlere her yerde ve zaman ihtiyaç duydukları ve bundan sonra da duyacakları açıktır. Bu nedenle “lider” tanımından iki önemli boyut ortaya çıkmaktadır. Bunlar;

  • Geleceğe ilişkin amaç oluşturabilme (Düş mühendisliği)
  • İnsanları bu amacı gerçekleştirmede etkileyebilme’ dir.

Liderlik sadece resmi örgüt yapılarına ilişkin bir süreç değildir. Liderlik süreci, bir grubun belirli bir kişinin arkasından belirli amaçları gerçekleştirmek üzere takip etmesi ile oluşur. Bu süreç resmi yapılarda olabileceği gibi aile toplantılarında, çocuk oyunlarında olduğu gibi resmi olmayan yapılarda da oluşabilir.

Liderliğin oluşması için liderin resmi yetkilere sahip olması şart değildir. Hiçbir resmi yetkisi olmayan ancak peşinden milyonları sürükleyen liderlere sıkça rastlanmaktadır. Hatta resmi yetkiye sahip olduğu halde bu yetkiyi kullanamayan ve bu sebeple grubu peşinden sürükleyemeyen birçok yönetici görülmektedir.

Burada ifade edilmesi gereken bir diğer husus da, lider ile yöneticinin aynı anlama gelmediğidir. Yönetici olmayan biri, lider olabileceği gibi, lider olmayan birinin de yönetici olabileceğidir. Arzu edilen her yöneticinin liderlik özelliğine sahip olmasıdır. Böylece lider yöneticinin “bireysel akıl yerine ortak aklı, birey yerine ekibi, emir yerine koçluğu, sonuç odaklılık yerine süreç odaklılığı ve çok çalışmak yerine akıllı çalışmayı” temel alan uygulamaları ile kuruluşuna beklenti ötesi değer katacağı aşikârdır.

Liderlik süreci her kademede, her örgütte olabilir. Farkı oluşturan, lideri izleyenlerin sayısı, amaçların niteliği ve içinde bulunulan çevrenin özellikleridir. Liderin başarısı sisteme değil izleyicilere bağlıdır. Dolayısıyla liderlik sürecini, aşağıdaki gibi formüle etmemiz mümkündür.

Liderlik = ƒ (izleyiciler, amaçlar, liderlerin kişisel özellikleri, ortam koşulları)

LİDERLERİN ÖZELLİKLERİ 

Lider ve Liderlik ile ilgili söylenenler ile yazılanların çokluğu herkesçe bilinen bir gerçektir. Bu nedenle Lider ve Liderlik kavramlarına yüklenen anlamın yer, zaman, bireyler ve bir dizi başka değişkene göre değişikliğe uğraması da doğaldır. Ancak, olası tüm bu farklılıklara karşın, her bakış açısına uygun olabilecek “liderlik özellikleri” aşağıda listelenmiştir.

  • Dürüstlük
  • Başkalarına değer vermek
  • Anlayış
  • İnsan ruhunu tanımak
  • İlişkilerde cesaret
  • Mizah duygusu
  • Entelektüel enerji ve merak
  • Geleceğe saygı duymak, bugüne bakmak ve geçmişi anlamak
  • Tutarlılık
  • Geniş düşünmek
  • Belirsizlikten rahatsız olmamak
  • Hazırda bulunmak 

SONUÇ

Lider için daha önce yazılanlar onu kendisinden çok şey beklenilen birey olmasını gerektirmektedir. Bu doğrudur. Çünkü herhangi bir grupta, örgütte, toplumda lider; çoğu zaman tektir ve grup örgüt ve toplumu oluşturan bireyler onun arkasından gider.

Sonuç olarak, liderlikte işin içine karizma girer, güdülemede en uç noktalar zorlanır. “Ben size ölmeyi emrediyorum” diyen Başkomutan, “Korkanlar karılarının yanına dönsün” diyen Selim, bu yöntemle savaşları lehlerine çevirmiş liderlerdir. Ama işin içinde sevgi yatar. Eğer liderini sevmiyor ve inanmıyorsa, ölmeyi emreden bir komutanın peşinden kimse gitmez.

Lider, çalışanlarının yapmasını istediği işlerde öncülük eder, en önde kendisi vardır. Fedakârlık, alçak gönüllülük, liderliğin temelindeki harçlardır. Liderler beklenmeyen durumlarda birazda sağduyularıyla hareket ederler, olayları hissederler. Kitleleri peşinden sürüklemesi açısından bakıldığında belki Hitler de liderdir, ama bir toplumu felakete götürmüştür.

Geçmişten ders almayan, başkalarının tecrübelerinden faydalanmayan, kendine çok güvenen, ekiplerini zorlayan ama kendileri fedakârlıkta bulunmayanlar söylev ve ikna yetenekleri ne kadar iyi olursa olsun lider değildir.

KAYNAKÇA

Baltaş, Acar. Ekip Çalışması ve Liderlik. Remzi Kitabevi, İstanbul: 2015

Blanchard, Ken ve Drea Zigarmi. Liderlik ve Bir Dakika Yöneticisi (Çev.: Mehmet Özcan). Humanist Kitap Yayıncılık / Yayınevi Genel Dizisi. İstanbul: 2011

Çuhacı, M. Naci. “Kalite, Toplam Kalite ve Sürekli İyileştirme”, TÜPRAŞ Seminer Kitabı. Arge(star) Danışmanlık Ltd. Şti., Ankara:2000, ss.40-53.

Çuhacı, M. Naci.”Bilgi Toplumunda İnsangücü Profili ve Toplam Kalite Felsefesi”, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Üst Düzey Yönetici Konferansı Notları. Arge(star) Danışmanlık Ltd. Şti., Ankara:2001.

Ergun, Turgay. Örgüt  İçi  Davranışlar Önderlik,  Motivasyon, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Seminer Kitabı. Ankara:1999.

Gordon, Thomas. Etkili Liderlik Eğitimi (Çev.: Emel Aksay). İstanbul : Sistem Yayıncılık, 1996.

Manske, Fred  A. Etkili Liderliğin Sırları (Çev.: Metin Arıkan). Ankara : 1994.

Timur, Hikmet. Çağdaş Yönetim Teknikleri Eğitim Notu. Arge(star) Danışmanlık Ltd. Şti., Ankara:2010.

Uysal, Ö.Faruk. Liderlik Eğitim Notu. Arge(star) Danışmanlık Ltd. Şti., Ankara:2006.

istek, görüş ve önerileriniz için